Kullanıcı / User

Tribal Theory – Biljana Jurukovski

Kullanıcı Deneyimi (User Experience) konusu oldukça keyifli detaylar içeriyor. Her şeyden önce hepimiz birer kullanıcıyız. Yani kullanıcı kabilesinin üyeleriyiz. Belki kabilenin şefi değiliz, büyücüsü de değiliz ama üyesiyiz o kesin.

Peki bu insanlar neyi kullanıyor? Kullanmak ne demek? Neden biz onlara kullanıcı diyoruz? Biri bana söyleyebilir mi?

Kullanmak : Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak.

TDK

Bizi ilgilendiren anlamı bu. “Kullanıcı” kelimesinin sözlük anlamı daha karmaşık güvenin bana.

Yani siz, ben, amcamızın kızı, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, herkes ama herkes kullanıcı kabilesinin bir üyesi. Çünkü bir şeyden belli bir amaçla yararlanıyoruz. Hemen her gün, her saat, her dakika.

İnsanlar olarak o kadar çok ortak paydamız var ki şaşırırsınız. Ama iş, neyi ve nasıl kullandığımıza gelince ortalık biraz karışıyor. Çünkü hepimiz farklı şeyler kullanıyoruz. Aynı şeyi bile kullansak farklı şekillerde kullanıyoruz.

İşte bu yazıyı okuyan dostlarım, siz, ben ve kullanıcıyı çözmeye çalışan herkesin olası senaryoların farkında olması gerekiyor. Hadi buna da,

Farkın farkında olmak

diyelim.

Eğer herhangi bir ürün ya da hizmet geliştiriyorsanız, geliştirdiyseniz, kullanıcılarını çözmek ve kullanıcılar arasındaki farkların da bilincinde olmak zorundasınız.

Bu farkındalığa eriştiğinizde kendi kimliğinizden sıyrılıp farklı bir kişi olarak senaryolar yazdığınızı göreceksiniz. Yani bir başka insan gibi düşünebilir hale geleceksiniz. Beyninin kıvrımlarında dolaşabileceksiniz. Hangi renkten hoşlanır, hangi mesajlar hoşuna gider, hangi cihazı hangi saatte kullanır tahmin edebileceksiniz.

Hangi kitabı tuvalette okur, hangisini uçakta okur ya da kitap okur mu okumaz mı? Detaylarına kadar girebilirsiniz. Bu, psikolojik analizde ne kadar ileri gidebildiğinize göre değişir. İşte bu yeteneğe de;

Empati

diyoruz. TDK Duygudaşlık demiş. Sözlük diliyle haklı.

Aslında empati kelimesini devasa bir fontta, kırmızı, kalın, italik, altı çizili hatta etrafında yanıp sönen ışıklar ile birlikte yazmak istedim ama kendimi tuttum. Empati yapamayan birinin kullanıcı deneyimi konusunda uzmanlaşması pek mümkün değil. Kendinizi bir başka kişinin yerine koymak ve o olsa burada ne yapardı sorusuna yanıt aramak gerçekten hiç kolay değil ama gerekli.

Ama yapacağız. Ben size yollarını göstereceğim.

“Ben pazarda biberiye satıyorum” ya da “Ben Mars’taki uzay aracının enerjisinin verimli kullanılmasını sağlayan yazılımın programcısıyım” demeniz hiç fark etmiyor. Ürettiğiniz/sattığınız/sunduğunuz her ne ise karşınızda insanlar var ve bu insanların da bilinçli veya bilinç altı beklentileri var. Kendi psikolojileri ve kültürleri var. Yaşadıkları ortamın şartları var. Pandemi var. Var da var. Bizim görevimiz bunları tespit etmek. Çözüm bulmak ve çözüm bulduğumuzu göstermek.

İşte o zaman o düğmeye basmasını sağlayabiliriz.


Sizin istediğiniz düğmeye…

Ates Evren Aydinel

Engineer. 22 years white collar. Financial digital projects manager. Guest lecturer at various universities and institutions. Consultant. Book writer and publisher. Founder of Ates Experience Design.